Mısır Mitolojisi

  Mitoloji

Mısır ve Batı Asya Mitolojisi

Antik Ortadoğu, diğer adı ile uygarlığın beşiği insanoğlunun medeniyetin üzerinde çarpıcı etkiler yaratan ve geleneksel olarak NUh’un oğullarından biri olan Shem’in soyundan gelenler arasında doğuduğuna inanılan üç büyük inancın Yahudiliğin, Hıristiyanlığın ve İslamiyetin ‪doğduğu yerdir.

Kendi döneminin büyük ihtimalle en güçlü dini olan Zerdüştlük de yine Ortadoğu’ da ortaya çıkarken daha geniş olan Batı Asya topraklarıda büyük Mısır ve Hitit imparatorluğunun doğuşuna tanıklık etmiştir. Bu bölgenin bu kadar çok hatırı sayılır şekilde iz bırakan medeniyete ev sahipliği yapmasının nedeni nedir? Buna verilecek cevapların biri, bölgenin coğrafi konumu olabilir. Burası mısır üretiminin ilk başladığı yerdir ve bununla birlikte daha sonra zengin kültürel sonuçları olacak daha uygar ve yerleşik bir hayata geçiş sağlanmıştır.

Antik Mısır mitlerinin çoğu Nil Nehrinin yıllık taşkınlarından etkilenmiştir. Bölgede yaşayanlar, yaşamlarını sürdürmek için kavrulmuş toprakların yeninden canlanmasına ihtiyaç duyarlar. Bu endişeli bekleyiş bitkilerin ölüm ve yeniden doğuş tanrıları olan ve sonunda emekli olarak yeraltı dünyasının hükümdarı olan Osiris’ in mitindede görülmektedir. Ölülerin hayaletleri ile dolu Mısır mitolojisi bu yolla insanoğlunun kendi kontrolü dışındaki güçler karşısında ne kadar savunmasız olduğunu anlatmaktadır. Büyük Güneş tanrısı Ra’ nın bile her sabah yeniden doğduğuna ve her akşam Güneş batarken öldüğüne inanılmaktadır. Mısır’ ın kendilerine ait olan tanrıları olan ilk şehir devletleri de Nil’in yıllık taşkınlarıyla oluşan verimli araziler üzerinde kurulmuştur. MÖ 3100′ lerde bu şehirler firavunların yönetimialtında bir araya gelmişlerdir. Yerel tanrıların bir çoğu ulusal tanrılar katına katılmışlardır ve yabancı inançların rekabeti olmaksızın yeşeren geniş ve görkemli bir tanrılar dizesi oluşturmuşlardır.

Tanrılarla insanlar arasında ilahi bir güç tarafından atanmış aracılar olarak görülen firavunlar, Mısır medeniyeti ve kültürünün siyasi ve dinsel odağı haline gelmişlerdir. Güçleri Filistin ve Suriyeye uzanmıştır. Mısırlılar gibi Mezopotamya’ nın sakinleri de nehir taşkınlıklarından kalan zengin toprakların cazibesine kapılmışlardır. Sümerler MÖ 4000 civarında Mezopotamya’da Dijle ve Fırat nehirleri arasına yerleşmişlerdir. 2000 yıl kadar sonra Babil, dini başkent olmuş ve Sümerler yavaş yavaş Babiller tarafından asimile edilmişlerdir. Bu Mezopotamya sakinleride geçimlerini aynen Mısırlılar gibi tarımsal döngüye faydalanmışlardır. Tanrılarını da aynı şekilde ölen ve dirilen varlıklar olarak nitelendirmişlerdir. Ancak Mezopotamyalıların varoluşları Mısırlılardan çok daha nazik bir çizgi sergilenmektedir. Nehirlerin taşkınlıkları ani ve güvenilmezdir. Ayrıca halk da yabancı istilacılar ve yağmacı kabilelerin sürekli tehdidialtındadır. Bu nedenle mitleri de hayatı kaos güçlerine karşı sonsuz bir mücadele olarak tanımlar.

Horusun Gözü

Antik Mezopotamya politik istikrarsızlığına rağmen olağan üstü bir yazılı litaretüre sahiptir. Bunun bir sonucu olarak Mezopotamya tanrıları ve mitleri aralarında Asurlular ve Hititlerin de bulunduğu diğer Asya halklarına da transfer olmuşlardır. Kökenleri Anadolu’da olan Hititler, Eski Ahitte İsrailoğullarına vaat edilen topraklar olan Filistin’i işgal eden halk olarak bilinmektedir.MÖ 13. yüz yılda Musa İsrailoğullarını Mısırdaki kötülüklerden kurtarmış ve Filistin’e geri getirmiştir. Bu yolculuk sırasında tek bir tanrıya inanmak için (Yehova) yemin etmişlerdir. İsrailoğullarının yolculuğunun sonunda yüz yüze geldikleri Filistin pantenunun lideri; yağmur, bereket ve fırtınalar tanrısı Baal’ dir. Efendi anlamına gelen bu adaltında pek çok tanrı daha bulunmaktadır ancak baştanrı Baal, ölen ve dirilen bir savaşçı bir tanrıdır. Sahip olduğu özellikleri bölgenin diğer halkları gibi tarımsal döngüye sıkı sıkıya bağlı olan Filistin yaşam biçimini yansıtmaktadır. Kabileler Filistin’ e yerleşince baştanrı olan Yehova’ ya ibadetaltında birleşmişler ancak diğer tanrılarla ilişkili ritüeller bir süre daha yürürlükte kalmıştır. Yeni inancın müritleri Kudüs civarında olmaktadırlar. Yaklaşık 50 yıl kadar sonra Yunanlıların Persler adını verdikleri İranlı Akamanışlar Babil’i fethetmişlerdir. Pers fatihleri Babillileri dünyayı iyi ve kötü güçlerin mücadelesinin pençesinde gören Zerdüşti inancı ile tanışmışlardır. Bu dinin kurucusu Zerdüştün MÖ 1200 yıllarında yaşadığı sanılmaktadır. Tek ve yüce bir tanrı düşüncesini yaymaya çalışmıştır. Tektanrıcılığın tehdidi ile karşı karşıya kalan ve bazen de doğrudan yerlerini tek tanrıya bırakmak zorunda kalan Mezopotamya tanrıları yavaş yavaş güçlerini yitirmeye başlarlar. MÖ 525 yılıında Persler Mısır’ı işgal ederler.

Firavun Akhenaten dinsel reformu MÖ 1367’de geri getirmeye çalışsada ülkede bir zamanlar sahip olduğu güçlü ve uyumlu günlerine bir daha asla dönemez. Bunun yanı sıra görkemli tanrılar panteonuda giderek artan şekilde dışarıdan gelen inançların tehdidialtında kalır. Bu yüzden hem İsrailoğulları hem de Zerdüştler tarafından yayılan tek tanrıcılık o çağda tüm Batı Asya’da hüküm sürmekte olan geniş ve etkileyici tanrı ve tanrıçalar ailedini tehdit etmeye başlar ve bölge giderek daha da karışır. Bunu izleyen yüzyıllar boyunca Yunanlıların ve Romalıların istilasına uğrar. Ancak Anadolu’nun büyük ana tanrıçası Kibele, Mısır’ ın büyük ana tanrıçası İsis ve esasen antin İran’ ın güneş tanrısı olan Mİtra, Roma’ ya gelirler. Orada Hıristiyan çağının ilk yıllarında yeşeren gizemli kültlerin merkezi haline gelir. Batı Asya’ da tek tanrıcılık sonunda yerleşir. Hz. Muhammmed MS 570 yılları civarında doğurduğu sıralarda Yahudilik ve Hıristiyanlık bölgede çoktan yayılmıştır.

Mısır Mitolojisi Evrenin Yaratılışı

Mısır’da yaratılış efsanesinin birden fazla versiyonu vardır, çünkü kültürü oluşturan her bir bölge kendi yerel tanrılarını ve etiyolojik efsanelerini kadim hikayelerin içine yerleştirmek istiyordu. Bu nedenle isimler ve ayrıntılar hikayeye bağlı olarak değişiklik gösterir. (Mısırlılar daha sonra evreni yaratmakta pek çok farklı tanrıya iş düştüğü, bunların da tesadüf eseri evreni aynı gün yaratmaya koyulduğu bilgisini vererek bu uyuşmazlıkları ortadan kaldıracaktı.)

Başlangıçta (en azından hikayelerden birinin başlangıcında) hiçliğin bulutsu kaosundan başka hiçbir şey yoktu, bu kaos da tanrı Nuri ile kişileştiriliyordu. Bu boşluktan Ben-Ben adı verilen piramidimsi bir tepecik çıktı, bu tepecikteki bir nilüfer çiçeğinden yaratıcı Atum doğdu ve beraberinde ışığı getirdi. (Atum’la Güneş tanrısı Ra arasında bir paralellik kurulmasının sebebi budur.) Atum spermlerini boşluğa savurup ortaya hava tanrısı Shu ile yağmur ve nem tanrısı Tefnut u çıkararak tanrıların ilk neslini yaratmış oldu. Bu iki tanrı da doğurdular ve toprak tanrısı Geb’i ve gökyüzü tanrısı Nut’u yarattılar, baba Shu kızını havaya kaldırdı ki erkek kardeşinin üzerinden uzanıp yıldızlı bir kubbeye dönüşsün.

Dünyanın, gökyüzünün ve aralarındaki havanın yaratılmasından sonra Atum, Mısır evreninin ilk firavunu olur. Nut’un onu devirecek bir erkek evlat doğuracağına dair kehanet kulağına çalınınca, Atum, Nut’un bunu yapmasını yasaklar. Ne var ki Nut ona boyun eğmez ve dört çocuk doğurur: Osiris, Isis, Set ve Neftis. Bu çocuklardan ilki büyüdüğünde kehaneti gerçekleştirecektir.


Mısır Tanrı ve Tanrıçaları:

Ailuros – Antik Mısır’da kedi tanrıça. Bastet olarak da biliniyordu. Uzunca bir süre Mısır’da bir kediye zarar vermek kanuna aykırıydı ve bu suçun cezası ölümdü. Bastet İsis’in ve Ra’nın kızıydı. Başta cinsellik ve doğurganlık Tanrıçasıyken, ölüleri koruma, ölenlerin başarılı yada başarısız olduklarına karar verme, yağmur yağdırma, hastalara, özellikle de çocuklara iyileşmeleri için yardım etme özelliklerine ek olarak güneş, ay, analık ve aşk Tanrıçası haline de geldi.

Aker – Güneşi ayarlamak ve yükseltmekten sorumlu Tanrı.

Akeru – Aker’in yardımcılığını yapan Tanrılar Grubuna verilen genel ad.

Amathaunta – Mısır mitolojisine göre, Deniz Tanrıçası.

Am-heh – Mısır mitolojisinde karma Tanry. Yeraltı Dünyasının Tanrısı.

Ammut – Ölümsüz yasama layık olmayanın kalbini yiyen canavar.

Amon – Hermopolis rahiplerine göre Yaratıcı Tanrı.

Amon-Ra – Amon’in rahipleri tarafından karma birleşik Tanrı. Amon-Ra bir Boğa olarak resmedilirdi.

Amset – Horus’un oğlu. Ölülerin karaciğerinin koruyucusudur ve Tanrıça İsis tarafından korunur.

Anubis – (Anpu) Ölüleri koruyan ve yücelten Tanrıça. Çakal başlıdır. Piramit metinlerinde, Anubis Ra’nın oğlu olarak yer alır. Başka metinlerde ise Osiris yada Seth ile ilişkilendirilir. Anubis Osiris’in ölümünden sonra onun vücudunun korunması işini üstlenir.

Anuket – (Anqet) Soğuk su dağıtıcısı.

Apis – Verimlilik Tanrısıdır. Güneş diski ve uraeusserpentten oluşan boğa tacıyla betimlenmiştir. Kutsal Apis boğası, Memphis’te bulunurdu ve Serapum’da büyük bir kitle halinde Apis boğalarının mezarı bulunuyor.

Bastet – (Bast) Kedilerin koruyucusu olan Tanrıça. Uzunca bir süre Mısır’da bir kediye zarar vermek kanuna aykırıydı ve bu suçun cezası ölümdü. Bastet İsis’in ve Ra’nın kızıydı. Başta cinsellik ve doğurganlık Tanrıçasıyken, ölüleri koruma, ölenlerin başarılı yada başarısız olduklarına karar verme, yağmur yağdırma, hastalara, özellikle de çocuklara iyileşmeleri için yardım etme özelliklerine ek olarak güneş, ay, analık ve aşk Tanrıçası haline de geldi.

Bes – Müzik, dans ve iyi yemek gibi aile zevklerinin Tanrısı olarak sayılır. Ayrıca çocukların eğlendiricisi ve koruyucusudur. Sakallı, vahşi görünümlü komik bir cüce olarak ve yuvarlak bir yüzle resmedilmiştir.

Buto – Aşağı Mısır’ın Kobra Tanrıçası.

Duamutef – Horus’un oğlu. Ölünün midesinin koruyucusudur ve Tanrıça Neith tarafından korunur.

Edjo – Yılan Tanrıça, Aşağı Mısır’ın sembolü ve koruyucusu.

Geb – Yeryüzünün Tanrısı. Gökyüzünün eşi. Kutsal hayvanı kazlardı. Erkek olan Geb Mısır toprağını , daha genel olarak da yeryüzünü temsil eder.

Hapi – (Hapy) Horus’un oğlu. Ölülerin ciğerlerinin koruyucusudur ve Tanrıça Nephthys tarafından korunur. Hapi ismi farklı hiyerogliflerle ifade edilmişti; çoğunlukla ama her zaman olmamak kaidesiyle Nil Nehrinin Tanrısının ismiydi. Hapi, tacı zambaklardan (yukarı Nil) veya papirüs bitkilerinden (Aşağı Nil) yapılmış şişman bir adama benzetilmiştir.

Har-nedj- itef – Horusun bir görünümü. Ölümün koruyucusu.

Harpocrates – Osiris’le İsis’in oğlu. Emzirilen küçük bir çocuk. Parmak emen genç bir oğlan olarak gösterilmiştir.

Hatmehit – Balık Tanrıça.

Hator – (Hathor) Mısır’ın çok eski bir gökyüzü Tanrıçası Tanrıçasıdır. İnek Tanrıçadır. İnek başı ile sembolize edilirdi. Sık sık İsis’le eşdeğer tutulmuştur. Hator Edfu’da Horus’un partneri olarak tapılmıştır. Aşk, müzik ve gülmenin Tanrıçası olarak düşünülmektedir.

Hauhet – Ölçülemeyen Sonsuzluğun Tanrıçası. Çoğunlukla bir kurbağa gibi yada kurbağa kafalı bir kadın gibi resmedilirdi.

Heh – Sonsuzluğu temsil eden Tanrılardan. Bir kurbağa yada kurbağa kafalı bir adam gibi resmedilirdi.

Hemen – Şahin Tanrı.

Hemsut – Kader Tanrıçası.

Heqet – Hermopolis’teki 8 Tanrıdan biri.

Heru-ra-ha – Horus ve Ra’ya şükretmeyi sembolize eden karma bir Tanrı.

Hike – Doğaüstü güçlerin Tanrısı.

Horus – Osiris’le İsis’in oğlu. Cennetin hükümdarı, yeryüzünün kralı ve kutsal şahin olarak kabul edilir. Horus’un evrensel olduğu ve ezelden beri var olduğu fikri piramit yazılarında belirtiliyor.

Imhotep – Hekimlik Tanrısı. Djoser’in veziri, sonra Ptah’in oğlu gibi ibadet edilmiştir.

İsis – Mısır’ın en büyük Tanrıçası. Simgesi, Sirius yıldızıdır. Sanat Tanrıçasıdır. Osiris’in dulluğunun ve şiirin Tanrıçası olarak bilinmektedir. Kutsal hayvanı kobra yılanıdır. İsis’in Mısır halkı tarafından reankarnasyonla Cleopatra’nın içinde yaşadığına inanılmıştı.

Khepri – (Khepare) Heliopolitan inancında yaratıcı Tanrı. Atum ve Ra ile karışmıştır. Yükselen günesin böcek Tanrısı.

Khnemu – Su baskını ve Nil’in iri Tanrısı.

Khnum – (Khnemu) Yaratıcı Tanrılardan biri. Bir çömlekçi ustalığıyla, çamura biçim verip insanı yaratıyordu.

Khons – (Khonsu) Ay Tanrısı. Theban’da tapılmıştır.

Maat – (Ma’at) Gerçek ve Hukukun Tanrıçası.

Mefetseger – Krallar Vadisi’nin Tanrıçası.

Min – Erkek Bereket Tanrısı. Ona güç ve iktidar Tanrısı da denilmektedir.

Month – (Montu) Savaş Tanrısı. Mısır’da tapılmıştır.

Mut – Amon’in eşi ve Theban’ın ana Tanrıçası. Akbaba başlıdır.

Nefertem – Nilüfer çiçeğinin Memphis Tanrıçası.

Neith – Eski bir savaş ve dokuma Tanrıçası.

Nekhebet – Yukarı Mısır’daki Akbaba Tanrıçası.

Nephthys – Ölülerin özel koruyucu Tanrıçası. Seth’in eşi ve Isis’in kız kardeşi.

Neter’ler – Mısır yazılı belgelerinde, Tufan’dan sonra ülkeyi yönettiği söylenen “yarı Tanrı” varlıklar.

Nun – Kainat’ın yaratıldığı ilk suların Tanrısı.

Nut – Gökyüzü Tanrıçası. Osiris ve Isis’in annesi ve gökyüzü Tanrıçası. Gökyüzü olarak dünyanın üzerinde kemer gibi uzanmıştır.

Onuris – Savaşçı ve Abidos’un gökyüzü Tanrısı.

Osiris – Mısır kültünde, en önemli Tanrılardan biri. Ölülerin Tanrısı, ölümsüz yaşam için diriliş Tanrısı, kural koyucu, koruyucu, ölülerin yargıcı. Gökyüzünde, Orion takımyıldızının onu simgelediği düşünülürdü.

Ptah – Mısır panteonunda en eski ve en büyük “Yaratıcı Tanrı”. Cennetleri ve dünyayı yaratmakla sorumlu. Memphis’in mumya yaratma Tanrısı. Mimari, mühendislik ve “yapı bilimi” ile özdeşleştirilir. İnsan başlı bir Tanrıdır.

Qebsenuef – (Qebehsenuef) Horus’un oğlu. Ölülerin bağırsaklarının koruyucusudur ve Tanrıça Selket tarafından korunurdu.

Qetesh – Aşkın ve güzelliğin Tanrıçası. Aynı zamanda doğa Tanrıçası olarak da tanınmaktaydı.

Ra – Hermopolis güneş Tanrısı. Atmaca kafalı bir insan olarak temsil edildi.

Satet – Nil suyu ve bereket Tanrıçası.

Seker – Işığın Tanrıçası ve yeraltından başlayan öbür dünyaya giden ölülerin ruhlarının koruyucusudur.

Sekhmet – Yıkım ve savaşın dişi aslan Tanrıçası.

Selket – Akrep Tanrıçadır. Büyüleri vardır. Kötü ruhlu insanlara ölüm verir.

Serapis – Yeraltı dünyasının ve güneşin Helenistik Tanrısı.

Seshat – Ölçüm ve Yazma Tanrıçası.

Seth – Eski dönemlerde fırtına, gök ve gök gürültüsü Tanrısı. Kötü güçlerin etkisialtına giren Seth, kardeşi Osiris’i öldürdü ve Mısır’a sahip olmak istedi. Ama İsis, dağılmış parçalarından Osiris’i canlandırdı, ondan bir çocuk sahibi oldu. Oğulları Horus, Seth’i yenip babasının intikamını aldı ve Mısır’ın başına geçti. Osiris’e karşı çıktıktan sonra şeytani Tanrı olarak anılmaya başlamıştır.

Shu – Rüzgar ve havanın Tanrısı. Mut ve Geb’in babası. Yunan mitolojisindeki Atlas gibi gökyüzünü taşır.

Sobek – Timsahlar Tanrısı. Su Tanrısı olarak, aynı zamanda Nil’in yıllık taşmasını ve vadisinin gübrelenmesini sembolize etti.

Tavaret – (Tauret) Hamile kadınlara göz kulak olan hipopotam Tanrıçasıdır.

Tefnut – Nem ve bulutların Tanrıçasıdır. Nut ve Geb’in annesi. Bazı metinlerde kardeşi Şu ile beraber, Güneş’in doğuşundan itibaren gökyüzünü taşır.

Thoth – Bilgeliğin Tanrısı. Yazma, Akıl ve Ay Tanrısı özelliği ile anılmıştır. İbiş kuşu başıyla resmedilmiştir ve elinde bir dolmakalem ve her şeyi kaydettiği parşömenler vardır. Hiyerogliflerin ve simyanın onun insanlığa armağanı olduğu söylenir. Yunan Tanrısı Hermes ile özdeşleştirilmiştir. Bir görüşe göre, Tarot kelimesi de Thoth’un adından türemiştir.

Uneg – Mısırlıların tarım Tanrısı

Unut – Kuş beyinli Tanrıça olarak anılmıştır.

Wepwawet – Eski Mısır’da çakal başlı savaş ve cenaze tanrısı. Asyut (Siut) bölgesinde Mezarlık Tanrısı olarak tapınılırdı. Yunanlar ona Ophois derlerdi.

Wosyet – Eski Mısır’da gençlerin koruyucusu olarak bilinen Tanrıça.

NUN
Nun bir kişiden çok bir yer, ancak bazen de bir kişi. Çoğu antik Mısır yapımı efsaneler ilk tanrının karmaşık bir sulu cehennemden geldiğini, ve hikayeye göre de Nun ya sulu cehennemde yaşıyor ya da yaşamış. Aynı zamanda Hermopolis’ten gelen daha tuhaf bir efsane var. Nun ve eşi (Ki bu durumda bayan-Nun oluyor) yılan tanrılardan ilk ortaya çıkıp içinde Ra olan yumurtayı yapan iki tanesiymiş.

APEP
Tanrım, görünüşe göre her tapınağın devasa bir yılanı var. Ve bunlar hiç iyi yılanlar değil, biliyor musunuz? Özellikle de Apep. Evrenin oluşması için onun yenilmesi gerekiyormuş ve hala dünyanın ucunda pusuda bekleyip, bazı şeyleri bozuyormuş. Apep kötü olan her şey için öyle ya da böyle suçlanırmış (fırtınalar, kıtlıklar, istilalar, depremler vb.) Günlerinin çoğunu Ra’nın gemisindeki tanrılara tanrılara saldırarak geçirir, ve geceleri yeraltı dünyasında parçalara ayrılırmış.

ATEN
Bence Aten oldukça heyecan verici. Hayatının çoğunda, güneşin idolleşmiş bir versiyonu olmuş. Ve Ra’nın bir versiyonu olarak görülmüş. Ama bu Firavun’un değersiz Tanrı-Kral ünvanını almak için oldukça hırslı olan Amenhotep 4’ü adlandırılmasından önceymiş. Amenhotep kendini Akhenaten olarak adlandırmış, Aten’i tek gerçek tanrı olarak ilan etmiş, kendini Tanrı-Kral-Papa olarak ilan etmiş, ve saltanatının kalanını ona karşı gelen insanların tapınaklarını yok ederek geçirmiş. Söylemem gerekir ki (Tarih öncesi insanlar dini olarak hoşgörülü demeyeceğim) görünüşe göre pek çok tapınak için ne kadar çok o kadar iyi demişler. Yani diğer insanların tanrılarını da kendilerininki gibi benimsemişler. Belki ikinci derecede, ama yeterince gerçek. Bir grup “benim tanrım en iyisi”, “benim tanrım tek tanrı” dediği zaman problem çıkıyor zaten. Bu da Akhenaten’in dininin onunla birlikte neden öldüğünü açıklıyor.

RA
Ra hem ilk tanrı, hem de tanrıların ilk firavunudur (ataları tarafından getirilmiştir), bu da insan firavunun tek modeli olmasını anlamlı kılıyor. Botunu (güneşi) gün boyunca gökyüzünde, geceleri de yeraltı dünyasında sürüp, kaos güçleri tarafından gelen saldırıları durmadan savuştururmuş. Mısır’ın doğusundan getirtilen pek çok tanrıça tanrı ağacında Ra’nın kızları olarak birleştirilmişler. Bu güneşin doğudan doğması yüzünden mi acaba?

ATUM
Atum genellikle taht üzerinde, bazen de bir koç kafasıyla, bazen asasına dayanan yaşlı bir adam olarak tasvir edilir. Bir çeşit asıl yaratıcı tanrıdır, ama birkaç bin yıl sonra Ra ile, Ra da Amun ile değiştirilmiştir. Eski zamanlarda, Atum’un kendini yarattığı ve sonra tanrıların sonraki jenerasyonunu ya tükürerek, ya da elinde tuttuğu “kutsal kadın yaratma özü” ile nerede olduğunu tahmin ettiğiniz “kutsal erkek yaratma özü” nü birleştirerek yarattığı söylenir.

AMUN
Yemin ederim bu onun asıl şapkası. Amun Thebes tanrılarının patronu olarak başladı, ve Thebes Mısır için önemli hale geldikçe Amun da geldi.Ta ki Ra ile kutsalın kendisi olan büyük kral tanrı olarak birleşip Amun-Ra olana kadar. Ki bu da adının “gizlilik” anlamına geldiği, ve güneş tanrısı olarak yeteneğiyle ilgilenmediğini gösterir. O (ve Ra ve birkaç tanesi daha) kendisini önce yaratıp sonra her şeyi yarattığı için bir noktada geçmişe dönük olarak yeterince önemli sayılırlar.

MUT
Thebes’deki halka göre Amun’un karısı ve tüm diğer tanrıların anası. Aslen, Amun’un “Amaunet” adında başka bir karısı vardı ama bu basitçe “Bayan-Amun” demekti, yani muhtemelen bir vekildi. Oradan bağımsız olarak tapılan Mut’a nasıl geldiğimizin belirgin olduğunu sanmıyorum, ama bu olay milattan önce 2000 yılında falan meydana gelmiş. Sadakat, çocuk doğumu ve annelik ile ilgilenirmiş, ve okuduğum bir kitaba göre bazen uzanmış kanatları olan bir tanrı, kalkmış bir penis ve üç baş (kerkenez, aslan ve insan) ile tasvir edilirmiş.

HATHOR
Atum’un elindeki “kutsal tanrı yaratma özü” nü hatırlıyor musunuz? Şimdi de “ Atum’un Eli” ile tanışın, ama Hathor ile ilgili birkaç kinayeli takma adlar var bunda. “Vajina’nın Metresi” insan olan firavunun ruhani annesiydi, ve karısı da onun baş rahibesiydi. Yani düşününce kralın karısı ve ruhani annesiydi. Aynı zamanda sanatın ve sarhoşluğun baş tanrıçasıydı.

SEKHMET
Sekhmet savaşın ve şiddetin ateş püskürten aslan kafalı tanrıçasıydı. Bu yüzden ibadetinin çoğunluğunun onu uzak tutmak için olması normal. İnsanoğlunun Düşüşü’nde büyük rol oynuyor, ki bu hikayede insanoğlunun Ra’ya karşı ayaklanması ve Ra’nın da hepsini mahvetmesi için Sekhmet’i yollaması, ancak Sekhmet’in olayı çok ileri götürüp kimseyi öldürmekten geri kalmaması ve yarattığı kan okyanuslarında gezinmesi anlatılıyor. Bu yüzden de Ra kırmızıya boyanmış binlerce fıçı alınmasını ve her yere dökülmesini emrediyor, ve kana doymayan Sekhmet o kadar sarhoş oluyor ki, insan ırkını yok etmeyi bitiremiyor. Ayrıca Ra’nın çok hayal kırıklığına uğradığı, Sekhmet’in de onu neşelendirmek için soyunduğu bir hikaye de okumuştum.

BASTET
Bastet hamile kadınlarla, genç firavunlarla ilgilenen ve yeraltı dünyasında ölü insanlara rehberlik eden anaç bir tanrıçaydı. Müzede mumyalanmış bir kedi görürseniz, muhtemelen bunun onunla bir ilgisi vardır.

MAAT
Kutsal adalet ve kanunun tanrıçası. Bundan da önemlisi, o ve adını aldığı konsept evrenin doğru düzeni olan gerçek, adalet, sağlık, refah, uyum ve genel iyiliğin temsilcisi olmuştur. Bazen ölünün kalbini tüy ile tartıp yargılayan biri olarak tasvir edilir. Eğer kalbi hafifse ölü olan Osiris’in kutsanmış diyarına gider: Eğer kalbi daha ağırsa o kişi varlığı sona erene kadar bir canavar tarafından yenilir.

SHU
Shu dünya, atmosfer ve gökyüzü arasında olup, aşağı yukarı “boşluk” olarak tasvir edilen tanrıydı. Bir noktada çocuklarının birbirlerine aşık olduğunu (ebeveynlerinin aksine değil) farkeder. Bundan öylesine nefret eder ki onları zorla ayırır, Geb’i aşağıda ve Nut’u da yukarda tutar, bu yüzden biz de dünya ve gökyüzü arasındaki yerde kendimizi buluruz ve bunun çok fazla muhteşem resmi ile karşı karşıya kalırız. Bilirsiniz, bu gördüğüm ensest ilişkiyi onaylamayan ilk tanrı.

TEFNUT
Tek bildiğimiz Shu’nun dişi aslan başlı eşi olması. Ki bu oldukça şaşırtıcı çünkü görünüşe göre bir zamanlar oldukça büyük bir olaymış.

KHONSU
Khonsu’yu yandan at kuyruğu ile çizdiğimi farketmişsinizdir. Buna Gençlik Zülüfü deniyor ve antik Mısır sanatında gençliği vurguluyor. Khonsu aslen diğer tanrıların güçlerini onların organlarını yiyerek absorbe eden cani ve yamyam bir tanrıydı. Ama birkaç yıl sonunda daha çok o zamanın yumuşak tanrısına dönüşüp, ölçü ve refah getirmiştir.

PTAH
Saf hallerinde ilkel kalıcılık ve madde ve şeklin yaratıcı tanrısı. Memphis’in en yüce tanrısıydı, ve kendini zamanın başlangıcında hiçlikten yarattı. Sonra da diğer tanrıları yaratmak için onların adından bahsetti. Eğer bu kulağa tanıdık geliyorsa, bu bölümdeki tanrıların bir şehrin yaratıcıları ya da başları olmalarındandır. Ptah aynı zamanda insanlığı çömlekçi çarkında oluşturarak yaratmıştır, ancak bazı geleneklerde bunu onun yerine Khnum yapmıştır.

QADESH
Mısır ağacına eklenmiş ve oldukça popüler olmuş Kenanlı seks tanrısı. Genellikle bir elinde lotus çiçekleri, diğerinde de yılanla tasvir edilir, ve genellikle burada çizilenden çok daha çekingendir.

RESHEP
Salgın ve savaşın kenanlı tanrısıdır. Qadesh gibi Mısır tanrılarına sonradan katılmıştır.

TAWERET
Hipopotamusa benzeyen bir tanrıçadır. Gerçek bir hipopotamus gibi çocuklarını korumada tamamen vahşidir. Ayrıca sıklıkla aslan pençeleri, timsah kuyruğu, ve sarkık göğüslerle tasvir edilir.

BES
Bes ilginç olanlardan biri. Antik Mısır’daki ilahların çoğu genç, güzel ve yan taraftan çizilirken, Bes çoğunlukla sakallı şişman ve ufak bir adamın önden portresi gibidir. Şeytanlardan korkan önemsiz bir karakter olarak başlamış olsa da, birkaç bin yıl sonra evlerin koruyucusu ve eğlencenin tanrısı olarak bolca konuşulmuştur. Okuduğum bir kaynak erkek aslanın önden görünüşünden sonra başlangıçta modellendiğini iddia ediyor.

IMHOTEP
Imhotep tanrılaştırılmış bir insandır, çok havalı değil mi? Asıl, tarihi Imhotep milattan önce 3. Milenyumda yaşamış ve Firavun’un bir danışmanı, Ptah’ın bir peygamberi ve ilk piramidin mimarıdır. Ve tıpta göstermiş olduğu dahiliği ile halkın aklında diğer efsanelerle birleşmiş ve tıp ve iyileştirici tanrısı olarak yer etmiştir.

NEFERTEM
Güzelliğin ve güzel kokunun tanrısıdır. Lotus çiçeğinden doğmuştur ve genellikle kafasında bir lotus çiçeği ile tasvir edilir.

GEB
Dünya tanrısıdır ya da kaynağa göre dünyanın kendisidir. Ve notlarımda da “ensest rüyaların alt= üst olduğu, Okyanusların da gözyaşları olduğu” yazılı. Bu hikaye’nin devamı için Shu’nunaltındaki açıklamayı okuyunuz.

NUT
Gökyüzü tanrısı, ya da kaynağa göre gökyüzünün ta kendisidir. Geb hemen hemen her ensest hikayede rol oynar. Söylediklerine göre her gece güneşi yutar ve her sabah da onu yeniden doğururmuş, ama bunu tabloda nasıl göstereceğimi bilemediğim için göstermedim.

BABI
Daha çok komik olduğu için buraya çizdiğim az bilinen sinirli şebek tanrıdır. Hemen hemen her Mısırlı’nın şebekleri ölmüş ataları olarak düşündükleri bir dönem olmuş, bu yüzden Babi ölümden sonraki yaşamla ilişkilendirilmiştir.

MIN
Hiç “şehvet düşkünü” kelimesini duydunuz mu? Ben de duymamıştım. Bu sözcük, ereksiyon olmuş heykel ve dinsel ikonları açıklamak için kullanılan bir sıfat ve Min bunun baş örneği. Erkek üremesinin tanrısı ve genellikle bir elinde hava ve öbür elinde, öhöm, şehvet aleti ile tasvir edilir. Antik Mısır insanları bazen randevu akşamları için onun Antik Mısırlı kolyelerini takarlardı. Aynı zamanda beyaz bitki özü olan bir çeşit marulla da ilişkilendirilmiştir.

ISIS
Bilge, büyülü ve sıradışı bir biçimde kurnaz olmasıyla Isis tüm tanrıların içinde en önemli olan tanrıça. Kadınlığın Mısır idealini temsil ediyor. Osiris’in karısı ve Horus’un annesi, bu da onu tüm firavunların sembolik annesi yapıyor. Adı “taht” demek ve sıklıkla başının üzerinde bir tahtla temsil ediliyor.

OSIRIS
Osiris krallığını Shu’dan alan Geb’ten almıştır. Ve o da ilk tanrıdan almıştır. (Okuduğunuz geleneğe göre birkaç tanrı olabilir.) Ama çok yaşamamıştır, çünkü kardeşi Set onu öldürmüş ve parçalarına ayrılmıştır ve parçalarını da Mısır’a dağıtmıştır. Ve Osiris’in çocuğu olmadığı için, bu da Set’i firavun yapmıştır. Bu sırada Isis de çok üzülerek Osiris’in parçalarını toplayıp onu hamile bırakacak kadar diriltmek için büyüsünü kullanmıştır. Ama bu büyü o kadar uzun sürmüştür ki bu sefer de kalan zamanını yeraltı dünyasında ölümden sonraki yaşamın baş tanrısı olarak geçirmek için ölmüştür. Söylemeliyim ki bu, zombi seksi ile ilişkilendirilmiş okuduğum ilk hikaye.

Nephthy
Nephthy Seth’in herkesin ona sırt çevirdiği anda ona sırtını çeviren karısıdır. Onun resimleri acı verici derecede sıkıcıdır. Genellikle ismi başının üzerinde olan sıradan bir kadın olarak çizilir.

SET
Pekala, siz sormadan söyleyeyim, Set’in kafası gerçek bir hayvanınkine benzemiyor çünkü o zaten sadece Mısır mitolojisinde ortaya çıkmış, siyah derili, sivri kulaklı, kıvrımlı hortumlu köpeğimsi bir yaratık olan Set denen hayvanın kafasıddır. Set o kadar pisti ki sıradan bir hayvan bile değildi. Güçlü, savaşçı, çabuk öfkelenen, kaba biriydi ve suçun, hastalığın, fırtınanın, kuraklığın, salgının ve yabancı toprakların tanrısıydı. Mısırlılar inatçılığın, içe kapanıklığın ya da bencilliğin düşkünü değillerdi, ancak bu özelliklerin de hepsi Set’de mevcuttu. Ama tüm bunlar için, firavun olarak geçirdiği zamanda (bu pozisyonu kardeşini öldürerek almış olsa bile) bölgesini korumada oldukça iyi iş çıkarmıştır. Set’i doğru amaç için kullanılırsa faydalı olabilecek tüm kötülüğün tanrısı olarak düşünün (kabalık, tehdit etme, tehlike vb.)

HORUS
Horus tanrıların egemen firavunudur. Her insan firavun onun vücut bulmuş halidir. Hikaye annesinin ona zombi Osiris’ten hamile kalmasıyla devam eder ve amcası Set zorla aldığı tahtta otururken doğup gizlice büyütülmüştür. Yeterince büyüdüğünde Set’e karşı gelmiş ve krallığını istemiştir. Set Horus’un genç ve tecrübesiz olduğunu düşünmüş ve onu Set’den daha iyi olduğunu belirtecek bir dizi yarışmalardan geçirerek lider olabileceğini ispatlamasını istemiştir. Ve tüm insanlar Horus’un vücut bulmuş halleri olduğu için, ikisini de zaten hak eden krallardır ve her şeyde herkesten iyilerdir.

ANUBIS
Anubis mumyalamada ve balmlamanın oldukça yakışıklı tanrısıdır ve Osiris tarafından bu role getirilmeden çok önce de ona tapılmıştır. Ama işte bulduğum ilginç bir şey: Mısır milattan önce 250-300 yıllarında Yunan firavunlar tarafından yönetilirken, Anubis Hermanubis olmak için Hermes ile birleşmiştir.

APIS
Güç ve kuvvetin tanrısıdır ve Ptah’ın oğlu ve/ya da elçisidir. Memphis’de, Apis’i temsil etmek için gerçek siyah bir boğa kullanmışlardır, ve bu boğa “alnında beyaz üçgen var mı” “arkasındaki lekeleri kanada benziyor mu” ve “dilininaltında böcek büyüklüğünde topak var mı” gibi sorularla seçilmiştir. Bir boğa bu sorulara cevap verirse, 25 yaşına kadar, hayatını lüks içinde, ineklerle dolu özel bir otlakta geçirir ve öldüğünde devasa bir cenaze düzenlenir ve yerine gelecek biri aranmaya başlanır. Bir yerde firavunun ölümden sonra gökyüzüne yükselmek için Apis’in penisinin gücünü kullandığını okumuştum.

KHEPRI
Khepri doğan güneşin tanrısıymış ve gübre topu büyüklüğünde böcek sürüleri ile gökyüzünde gezermiş. Genellikle kafası böcek olarak tasvir edilir.

HAPY
Hapy çoğunlukla çok fazla bitki ve yiyecek taşıyan sarkık memeli şişman mavi bir adam olarak tasvir edilir. Nil’deki yıllık sellere sebep olan tanrıdır. Bu sandığınızdan da büyük bir olay çünkü bölgenin tarımı için bunun büyük bir önemi vardı.

THOTH
Ayın tanrısıdır, ve tüm takvimler aya dayanarak yazıldığı için aynı zamanda yazının, matematiğin, kayıt tutmanın, yazmanın ve bilginlerin tanrısıdır. Yazıyı ve aracılı anlaşmazlıkları icat etmiştir. Aynı zamnda Set’in kazara Horus’un spermi bulunan marulu yemesi, hamile kalması ve sonra da Thoth’un onun alnından doğduğuna dair bir hikaye de bulunmaktadır.

Düzeltme: Şu ufak bilgiyi de versem iyi olacak. Hikaye Horus ve Set’in kim firavun olsun yarışı sırasında gerçekleşmiştir. Bir gece birliktelerken sarılarak uyumuşlardır ve Set Horus’a baskın gelir gibi olur. Ama Horus elindeki spermi alır ve onu büyülü annesi olan Isis’in yardımı ile fırlatır. İntikam için Horus bahçeye gider ve Set’in en sevdiği marulu döller, Set olanlardan bihaberdir. Çok geçmeden Set Horus üzerinde erkeksi şeyler yaptığı konusunda övünür, Horus da bunu reddeder. Bu yüzden tanrılardan biri ikisinin de spermini çağırır. Set’inki bataklıktan, Horus’unki ise Set’in içinden cevap verir. Ve sonra Set’in başında parlayan bir plak belirir ve o plak da Thothdur. (ya da öyle bir şey). Başka ve daha sık anlatılan bir hikayede de çoktan varolan Thoth Set’in kafasındaki plağı alır. Ama ben diğer versiyonu seçtim çünkü çok daha komik.

SESHAT
Dürüst olmak gerekirse, Seshat ile ilgili en çok sevdiğim şey leopar derili elbisesi. Adı gerçekten de “çekici dişi” anlamına geliyor ve yazmakla ilgili olan hemen hemen her şeyin tanrısı.

NEITH
Neith Nun’un bir çeşit dişi kopyasıydı. Bazen her şeyi onun başlattığı söylenilir, ancak güneş tanrıları kadar değil. Aynı zamanda doğumun kendisini ve dokumayı icat etmiştir. Ki bu da mumyalamayı mümkün kılmıştır. Aynı zamanda oklar ve yaylar ile de ilişkilendirilmiştir. Horus ve Seth arasındaki yarışlar boyunca, Seth istediğini yapmazsa gökyüzünü düşüreceği konusunda onu uyarmış.

KHNUM
Çömlekçi çarkında insanoğlunu yaratan (okuduğunuz versiyona göre değişir) ustalığın, suyun ve toprağın koç başlı tanrısıdır.

SATET
Satet Nil nehrinin taşmasında rol üstlenen birkaç tanrıdan biriydi, ki bu da Mısır tarımı için oldukça önemliydi.

WADJET
Muhtemelen bundan daha önce bahsetmem gerekirdi, ancak tarihinin çoğunda antik Mısır aslında iki krallıktan oluşuyordu: Yukarı Mısır ve Aşağı Mısır. Ki bunlar kafa karıştırıcı bir biçimde kuzeyde ve güneydeydiler çünkü adları aslında yükseklikleri ile alakalıydı.Aşağı Mısır Akdeniz’e yakın olan aşağıda bulunan alanlardı, Yukarı Mısır ise Akdeniz’e uzak olan yukarı kesimlerdi. Wadjet Aşağı Mısır’ın tanrıçası ve koruyucusuydu.

NEKHBET
Nekhbet Wadjet’in Yukarı Mısır’daki eşitidir.

SERKET
Serket hayranlarını zehirden koruyan iyileştirici tanrıdır. Genellikle bacaksız,pençesiz, başında iğnesiz bir akreple tasvir edilen bir kadındır. Çünkü akrep zehirini etkisiz hale getirir. Ama ben onun yerine onu bacaklı, pençeli ve başında iğneli bir akreple çizdim çünkü alt=ernatifini denediğimde karidese benziyordu.

ANUKET
Anuket de tıpkı Satet gibi Nil’in bir tanrıçasıdır. Oldukça modern baş süsü takar.

Bir cevap “Mısır Mitolojisi”

  • Mısır mitolojisinde kaç tanrı var?
    Mısır mitolojisinde 2000 den fazla tanrı olduğu düşünülmektedir. Bu yazıda önemli olanları açıklamışsınız güzel bir yazı olmuş.
    Bir kaç konu da ben yazdım dilersen bakabilirsiniz.
    Mitolojiktanrilar.com

Yorum yaz