Kua Fu

  Efsane

Kua Fu, bir devler takımının önderidir ve hikayesi en eski Çin masallarından biridir. Birtakım jeolojik özelliklerin kaynaklan hakkında bilgi veren ve aynı zamanda bize tevazünün önemini gösteren etiyolojik bir masaldır. Olağanüstü sıcak bir yazda, toprak yanıp orman kavrulmuşken, devler kendilerini hareket edemeyecek kadar yorgun hissederler. Etrafını serinletme çabası içindeki Kua Fu Güneş’i kovalayıp yakalayacağına ve dize getireceğine ant içer. Dokuz gün dokuz gece boyunca ülkenin bir ucundan diğer ucuna koşabildiğince hızlı koşar ve koştukça sandaletlerinden silkelediği tozlarla büyük tepeler oluşur. Gece yemek pişirdiği tenceresinin altındaki üç taştan da üç büyük dağ yaratır.

Kua Fu sonunda Güneş’e yetiştiğinde Güneş’in sıcaklığı dayanılmaz hale gelir, dolayısıyla boş yere de olsa susuzluğunu gidermek için Sarı Nehre koşar. Dili damağı hâlâ kupkuru olan Kua Fu onun yerine Wei Nehri’nden su içer, ancak bu da susuzluğunu dindirmez. Kua Fu başarmak için son bir teşebbüsle Büyük Göl’e gider; ama heyhat, bütün bunların hepsi ona çok fazla gelir ve nefes nefese, su dilenerek ölür.

Kua Fu nun hikayesi bize önderliğin önemini hatırlatır, ancak kibirliliğin tehlikelerine karşı da açık bir uyarıdır. İlginçtir ki Güneş’e yaklaştıkça gücünü yitiren kahraman örneği Yunan miti İkarus’ta da görülür.

Yorum yaz