ANA TANRIÇA Tabiatın dolayısıyla yeryüzündeki hayatın kaynağı ve tüm tanrıların annesi olduğuna inanılan başlangıç figürü olup, çeşitli kültürlerde farklı görünümlerde tasvir edilmiştir.
Gaia veya Gaea adıyla bilinmekte olup gökyüzü, okyanus ve tanrılar dâhil yaşayan tüm canlıları doğurduğuna inanılmaktaydı.
Töton ana tanrıçası Erda veya Urd‘un adı İngilizce dünya anlamına gelen ‘earth’ kelimesiyle de ilişkili olup, yaşayan tüm canlıların kaynağı olduğuna inanılmaktaydı.
İrlanda ana tanrıçası Danu‘nun tüm Tuatha Dé Danann kabilesinden tanrıların annesi olduğuna inanılmaktaydı.
Nijerya’da yaşayan İbo halkının inanışında ana tanrıça Ala yaşayan tüm canlıların anası ve ölüm tanrıçası olarak kabul edilmekteydi
İslam öncesi Arap toplumunca ana tanrıça Allat olarak adlandırılmaktaydı.
Annelik, evlilik ve aşkın koruyucusu sayılmasına karşın İsis’in ana tanrıça tanımına uyduğu tartışmalıdır.
Durgha’dan savaşçı Parvati’ye dek pek çok avatarı olan Devi kutsal ana olarak adlandırılmaktaydı.
Adı “yılanlı etek giyen” anlamına gelen ana tanrıça Koatlikue aynı zamanda savaş tanrısı Huitzilopokhtli’nin de annesiydi. Diğer çocukları ana tanrıçayı öldürmeye kalkıştığında Huitzilopokhtli kardeşlerini öldürerek anasını korumuştur.
Pirinç Ana veya Pirinç Gelini adlarıyla da bilinen Sri, hem yeryüzü hem de insanoğlunun anası olarak kabul edilmekteydi.
MÖ 7-6. Bin yıllarda tapınıldığı anlaşılan geniş kalçalı, göbekli ve sarkık göğüslü, yanında leopar veya bir aslanla birlikte tasvir edilen tanrıçanın kültü şehirleşme ile düşüşe geçmiştir. Ana tanrıçanın erkeği ise boğa formunda tasvir edilmiş olup Anadolu ana tanrıçası kendisinden gelen tüm tanrıça karakterlerini etkilemiştir. Bkz. Kybele
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016